ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğunda Azerbaycan ve Ermenistan arasında uzun yıllardır süren savaş ve gerginliğin ardından varılan barış anlaşması, Güney Kafkasya'da önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Popüler Gazete'nin New York Post gazetesinden aktardığı analize göre söz konusu anlaşma, ABD'nin Rusya'ya karşı yeni bir baskı aracı olabilir.
Azerbaycan ve Ermenistan liderleri İlham Aliyev ve Nikol Paşinyan neredeyse 40 yıldır devam eden Karabağ çatışmasının ardından cuma günü Beyaz Saray'da barış anlaşması imzaladı.
Bu anlaşmayla birlikte, Zengezur Koridoru olarak bilinen yol, "Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası"na dönüştü.
Söz konusu koridor, Azerbaycan'a bağlı Nahçıvan bölgesinden çıkıyor ve Ermenistan'ın güneyinde Zengezur üzerinden geçerek bu bölgeyi Bakü'ye bağlıyor.
Anlaşma uyarınca "Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası", Ermenistan yasalarına göre işletilecek ve ABD liderliğindeki bir konsorsiyum tarafından yönetilecek.
Zengezur Koridoru fikri, Rusya'nın eski Sovyetler sonrası bölgedeki nüfuzunu yeniden tesis etme aracı olarak görülüyordu.
Ancak uzmanlara göre yeni anlaşma, koridor boyunca altyapı ve ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi konusunda ABD'ye münhasır hak tanıyor.
Bu da, Rusya’yı bu denklemin tamamen dışına itiyor. Böylece Moskova, arabulucu ve güvenlik garantörü rolünde zemin kaybediyor.
Ayrıca bu durum, ABD'yi "bölgesel barış sağlayıcı" olarak konumlandırırken, Rusya'nın uzun süredir bu coğrafyadaki arabulucu ve güvenlik sağlayıcı rolünü gölgede bırakıyor.
ABD'nin Azerbaycan ve Ermenistan krizine müdahil olması, Güney Kafkasya’da Rusya ve İran gibi bölgesel güçlerin nüfuzuna zayıflatıyor.
Resmi olarak Rusya barış anlaşmasını olumlu karşılayıp bölgesel istikrara vurgu yapsa da, bu durum Rusya açısından bir çok sorun teşkil ediyor.
Geleneksel olarak Güney Kafkasya’da lider jeopolitik aktör konumunda olan Moskova, bu anlaşma ile hem bölgesel güvenlik hem de ekonomik etki alanında önemli bir sarsıntı yaşadı.
Hudson Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Luke Coffey konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Rusya, ABD'nin Kafkasya'daki yeni rolünden memnun kalmayacak. Belki de bu, Rusya'yı Ukrayna ile müzakere masasına oturtmak için daha büyük bir anlaşmanın parçası. ABD, bir Rus şirketine veya hatta Rusya'nın kendisine bu geçiş güzergahında rol oynaması için izin verebilir."
Uzmanlara göre anlaşmanın tam olarak uygulanması halinde Washington sadece stratejik bir ticaret ve lojistik güzergahına kavuşmakla kalmayacak.
Aynı zamanda yıllardır Rusya'nın nüfuzu altında olan Kafkasya ulaşım ağının bir bölümünün kontrolünü de ele geçirebilir.
Bu gelişme, Moskova’nın hem Batı karşısında hem de geleneksel müttefikleri arasında itibar kaybı yaşamasına yol açabilir.
Nitekim Rusya, Karabağ savaşı sonrası barış gücü olarak bölgedeki varlığını sürdürmeyi hedefliyordu, ancak Trump Rotası’nın hayata geçmesiyle bu varlık gerileyebilir.
Eğer ABD bu koridor üzerinden bölgesel ticaret, enerji ve altyapı projelerini hızla hayata geçirirse, bölge ülkelerini Moskova’dan uzaklaştırabilir.
Bu da uzun vadede Rusya’nın “arka bahçesi” olarak gördüğü Kafkasya’da nüfuzunun ciddi şekilde erimesine yol açabilir.
Kısa vadede Moskova’nın sembolik bir varlığı sürse de, uzun vadede bu hattın işlerliği Rusya’nın Kafkasya’daki jeopolitik ağırlığını ciddi ölçüde erozyona uğratabilir.
ABD’nin koridorda doğrudan altyapı ve işletme kontrolünü üstlenmesi, Washington’a sadece stratejik bir transit yolu değil, aynı zamanda bölge ülkeleri üzerinde siyasi baskı ve diplomatik manevra alanı kazandırıyor.
Bu durum, Güney Kafkasya’da Batı etkisinin kalıcılaşmasına yol açabilir.
Koridor, Hazar Denizi’nden Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya uzanan yeni bir ticaret hattı anlamına geliyor.
ABD’nin koridor üzerinde altyapı ve işletme kontrolüne sahip olmasıyla, ABD şirketleri, ulaştırma, lojistik, enerji taşımacılığı ve gümrük teknolojileri alanlarında doğrudan pazar erişimi elde edecek.
Uzmanların vurguladığı gibi, bu koridor ABD’nin Rusya’ya karşı elini güçlendirirken, Ukrayna konusunda masaya çekmek için bir “baskı kartı” olarak da kullanılabilir.