DOLAR 42.72 ₺
EURO 50.26 ₺
STERLIN 57.38 ₺
G.ALTIN 5,874.72 ₺
Ç.ALTIN 9,676.82 ₺
BTC 85,857.65 $
ETH 2,944.84 $
BİST 0.00
    SON DAKİKA

    Ultra-Ortodoks Yahudiler neden askerliğe karşı çıkıyor?

    DünyaÇeviri Haberler
    Yayınlama: 26 Kasım 2025 Çarşamba 19:35 Güncelleme: 27 Kasım 2025 Perşembe 19:35 Kaynak: Haber Merkezi

    Eğer Netanyahu, koalisyonundaki ultra-Ortodoks partileri ikna edecek bir formül bulamazsa, İsrail erken seçimlere sürüklenebilir.

    Ultra-Ortodoks Yahudiler neden askerliğe karşı çıkıyor?

    İsrail’in son iki yıldır Gazze’ye yönelik yürüttüğü savaş ile eş zamanlı olarak Batı Şeria, Lübnan, İran, Yemen ve Suriye’de yürüttüğü operasyonlar, ordunun insan kaynağı ve kapasitesi üzerinde görülmemiş bir baskı oluşturdu.

    Popüler Gazete'nin Daniel Tester imzalı analizden aktardığına göre bu dönemde, ülkenin en tartışmalı sosyo-politik meselelerinden biri olan Ultra-Ortodoks Yahudilerin, yani Harediler’in askerlikten muafiyeti yeniden gündeme geldi.

    İsrail Yüksek Mahkemesi’nin Haziran 2024’te Haredi erkeklerin askere alınabileceğine hükmetmesi, yalnızca hukuk alanında değil, toplumsal ve siyasi düzlemde de büyük kırılmalara yol açtı.

    Karardan bu yana Haredi toplumu kitlesel biçimde sokaklara çıktı. Geçtiğimiz ay Kudüs’ü dolduran yüz binlerce ultra-Ortodoks, son yılların en büyük protestosunu gerçekleştirdi.

    Bu tablo, koalisyonu büyük ölçüde ultra-Ortodoks partilerin desteğine dayanan Başbakan Binyamin Netanyahu için ciddi bir siyasi kriz anlamına geliyor.

    Harediler kimdir?

    Haredi, Yahudilik içindeki en katı dini kuralların takipçilerini ifade eden bir terim.

    İbranice “Tanrı’nın önünde titreyenler” anlamına gelen bu grup, İsrail'de yaklaşık 1,3 milyon kişiyle nüfusun yüzde 13’ünü oluşturuyor ve yüksek doğum oranları nedeniyle hızla büyüyor.

    ABD’de 700 bin, İngiltere’de 75 bin, Kanada’da ise 30 bin civarında Haredi yaşadığı tahmin ediliyor.

    İsrail’deki Harediler hem Aşkenaz hem de Sefarad-Mizrahi kökenli topluluklardan oluşuyor.

    Topluluk içindeki birçok Hasidik grup günlük yaşamını Yidiş dilinde sürdürüyor.

    Çoğu, Kudüs’teki Mea Shearim gibi yalnızca Haredilerin yaşadığı kapalı mahallelerde yaşıyor.

    Katı giyim ve beslenme kuralları, cinsiyetlerin ayrılığı, televizyon ve internet gibi modern teknolojilerden uzak durma, günlük Tevrat çalışmasına adanmış bir yaşam tarzı Haredi toplumunun temel özellikleri arasında.

    Tevrat eğitiminin merkezi bir rol oynaması nedeniyle Haredi erkeklerin yalnızca yüzde 54’ü istihdam ediliyor. Haredi olmayan nüfusta bu oran yüzde 85.

    Ultra-Ortodoks okullarının ve refah sisteminin finansmanı ise büyük ölçüde devletin her yıl aktardığı yüz milyonlarca dolarlık kaynaklarla sağlanıyor.

    Bu fon aktarımı, “Tevrat çalışması ülkenin ruhani savunmasıdır” anlayışıyla gerekçelendiriliyor.

    Topluluk içinde İsrail devletini destekleyen büyük bir kesim bulunmakla birlikte, Neturei Karta gibi bazı gruplar Mesih gelmeden Yahudi devleti kurulmasının dinen yasak olduğuna inanarak Siyonizme karşı çıkıyor.

    Haredilerin askerliğe bakışı nasıl?

    1948’de devlet kurulduğunda Başbakan David Ben-Gurion, tam zamanlı dini eğitime devam eden Haredi öğrencileri zorunlu askerlikten muaf tuttu.

    O dönem bu grubun nüfusu oldukça sınırlıydı. Ancak bugün, her yıl 60 binden fazla Haredi erkeği kapsayan muafiyet İsrail toplumu içinde derin bir eşitsizlik tartışmasına dönüşmüş durumda.

    Haredi liderler yıllardır askerlik hizmetinin dini yaşam tarzlarını tehdit ettiğini savunuyor.

    Cinsiyet karışımı, ordu ortamında uygun koşulların bulunmaması ve Tevrat çalışmasından uzak kalma gibi gerekçeler bu itirazların temelini oluşturuyor. Bunların hepsi birçok Haredi tarafından sekülerleşme olarak algılanıyor.

    7 Ekim'den bu yana neler yaşandı? 

    Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihindeki operasyonunun ardından İsrail’in çok cepheli bir savaşa girmesi, asker açığını kritik bir sorun haline getirdi.

    Haziran 2024’te Yüksek Mahkeme hükümete “Haredileri askere alma zorunluluğunu” açıkça dayattı.

    Kasım 2025’te İsrail ordusu, yaklaşık 12 bin ek askere ihtiyaç duyduğunu açıkladı; bunların 6–7 bini muharip birliklerde görevlendirilecekti.

    Ordu ocak ayında askerlik çağrılarına uymayan Haredilere cezai yaptırım uygulanacağını duyurdu ancak geniş protestolar nedeniyle uygulamalar sınırlı kaldı.

    Yıl boyunca ülkenin birçok noktasında Haredi gösterileri yolları ve şehir merkezlerini kapattı. Bu süreç koalisyon içi krizleri derinleştirdi.

    Haziran ayında Haredi partileri Birleşik Tevrat Yahudiliği (UTJ) ve Şas, muhalefetin başlattığı güvensizlik oylamasına katılmakla tehdit etti.

    İran’la gerilimin tırmandığı günlerde UTJ’nin koalisyondan çekilmesi, Şas’ın da bakanlarını istifa ettirmesi Netanyahu’nun siyasi geleceği için alarm zillerinin çalmasına yol açtı.

    Netanyahu'nun Likud partisi ise iç baskılar sonucu askere alma yasasını destekleyen Yuli Edelstein’ı görevden alarak yerine UTJ ve Şas’a daha yakın bir isim olarak görülen Boaz Bismuth’u getirdi.

    Ancak bu hamle de protestoları durdurmadı; askerlikten kaçtığı iddia edilen 800 Haredi'nin tutuklanmasının ardından 200 binden fazla Haredi'nin Kudüs’ü doldurması, toplumun kararlılığını gösterdi.

    Harediler daha önce de sokaktaydı

    Ultra-Ortodoks toplumu protesto kültürüne alışık.

    1948’de ilk askerlik tartışmalarından, 1999’da 250 bin kişinin katıldığı kitlesel gösterilere, 2014’te Netanyahu hükümetinin askerlik planına karşı 300 bin kişilik protestoya kadar uzun bir geçmişi var.

    Harediler daha önce de karma yüzme havuzlarına ve antik Yahudi alanlarını tehdit eden inşaat çalışmalarına karşı protesto gösterileri düzenlemişti.

    İsrail toplumunda dengeler değişiyor

    Haredilerin askerlik muafiyetine yönelik toplumsal destek son yıllarda dramatik biçimde düştü.

    İsrail’de giderek sekülerleşen kamuoyu, dini gerekçelerle ayrıcalık tanınmasını adaletsizlik olarak görüyor.

    Ocak 2025’te yapılan büyük bir ankette, halkın yüzde 85’i Haredilerin de askerlik yapmasını destekledi. Bu oran bir yıl önce yüzde 67 idi.

    Bundan sonra ne olabilir?

    Boaz Bismuth tarafından hazırlanan yeni askerlik yasa taslağı 29 Ekim’de sızdırıldı.

    Taslak, Harediler için daha düşük askerlik hedefleri ve yaptırımlar öngörüyor; ancak bu, krizi çözmek bir yana, Likud’un kendi içinden bile sert tepkiler aldı.

    Netanyahu, bir yandan koalisyonundaki aşırı sağ partilerden Haredilere baskı kurması yönünde çağrılar alıyor.

    İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de Haredilere askerlik hizmeti konusunda taviz verilmesini eleştirdi.

    Eğer Netanyahu, koalisyonundaki ultra-Ortodoks partileri ikna edecek bir formül bulamazsa, İsrail erken seçimlere sürüklenebilir.

    Bu olasılık, Ekim 2026’da yapılması planlanan seçimlerin çok daha önceye çekilmesi anlamına geliyor.

    Kısacası, Haredi askerlik krizi yalnızca toplumsal bir tartışma değil; aynı zamanda İsrail’in iç siyasetini, ordu yapılanmasını ve belki de Netanyahu döneminin kaderini belirleyecek bir dönemeç niteliği taşıyor.

    İlk Yorumu Sen Yaz
    code