DOLAR 42.10 ₺
EURO 48.38 ₺
G.ALTIN 5,393.33 ₺
Ç.ALTIN 9,055.11 ₺
BTC 100,458.72 $
ETH 3,235.53 $
BİST 10,970.37

    Sudan'da sivilleri katleden Hızlı Destek Kuvvetleri kimdir?

    DünyaÇeviri Haberler
    Yayınlama: 5 Kasım 2025 Çarşamba 18:47 Güncelleme: 5 Kasım 2025 Çarşamba 18:51 Kaynak: Haber Merkezi

    HDK'nin kökeni, Darfur’daki Arap olmayan isyancıları bastırmak için harekete geçirilen Arap milis grubu Cancavid’e dayanıyor.

    Sudan'da sivilleri katleden Hızlı Destek Kuvvetleri kimdir?

    Sudan’ın kuzeyindeki stratejik Faşir kentinde sivillere yönelik katliamlarla gündeme gelen Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), ülkedeki iç savaşın en karanlık ve kanlı yüzünü bir kez daha ortaya koydu.

    Popüler Gazete'nin Al Araby Al Jadeed gazetesinden aktardığı analize göre Hamideti olarak bilinen Muhammed Hamdan Daklu liderliğindeki HDK, binlerce sivilin ölümünden, kitlesel yerinden edilmelerden ve açlığın bir savaş silahı olarak kullanılmasından sorumlu tutuluyor.

    Yerel ve uluslararası kuruluşlar, milislerin hastanedeki sivillere bile saldırdığını, kaçan sivilleri infaz ettiğini ve 500 günden fazla süredir gıda kesintisine yol açan bir kuşatma uyguladığını bildiriyor.

    HDK’nin kökeni: Cancavid’den paramiliter güce

    Yaklaşık 20 yıl önce hükümet destekli bir milis gücü olarak kurulan örgüt, bugün Sudan ordusuyla doğrudan savaşan bir paramiliter güce dönüşmüş durumda.

    HDK'nin kökeni, 2003 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir tarafından Darfur’daki Arap olmayan isyancıları bastırmak için harekete geçirilen Arap milis grubu Cancavid’e dayanıyor.

    Cancavid milisleri, Darfur çatışması sırasında Masalit ve Fur gibi Arap olmayan kabileleri hedef aldı.

    2003’te ayrımcılık şikayetleriyle hükümete karşı silahlanan isyancılara yönelik bu baskılar sonucunda yaklaşık 300 bin kişi öldü, 2,5 milyon kişi yerinden edildi.

    Bu milisler toplu katliamlar, köy yakmalar ve sistematik cinsel saldırılarla ün kazandı. Eylemleri, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Beşir’i soykırımla suçlamasına yol açtı.

    2013’e gelindiğinde Cancavid milisleri kurumsallaştırıldı ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) adı altında yeniden organize edildi. Önceleri sınır muhafızı olarak kullanılan yapı, kısa sürede orduyla paralel bir güvenlik gücüne dönüştü.

    2015’te Sudan ordusuyla birlikte Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) çağrısıyla Yemen savaşına asker gönderdi.

    Aynı yıl “düzenli güç” statüsü kazandı ve 2017’de çıkarılan yasayla bağımsız bir güvenlik gücü olarak meşrulaştırıldı. Böylece HDK, artık rejimin içinde kalıcı bir silahlı unsur haline geldi.

    Beşir döneminde ayaklanmaları bastırmak için aktif rol alan grup, 2019’da ise Hartum’daki ordu karargahı önündeki barışçıl oturma eylemini kana buladı. Bu müdahale sonucunda 200’den fazla gösterici öldü, kadınlara yönelik toplu tecavüzler yaşandı.

    Bu süreçte Daklu, yalnızca askeri değil, ekonomik ve siyasi anlamda da ayrı bir güç odağına dönüştü. Yemen ve Libya’daki çatışmalarda rol alarak, Darfur ve Kurdufan bölgelerindeki altın madenlerini kontrol altına aldı.

    Beşir’in devrilmesinden sonra dönemin Askeri Konsey Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, 2019’da HDK Kanunu’nda değişiklik yaparak örgütü yarı bağımsız hale getirdi. Böylece HDK doğrudan Daklu'ya bağlı bir askeri güç konumuna ulaştı.

    Ordu ile kopuş ve savaş

    2019 devrimi sonrası geçiş döneminde ordu ve HDK kısa süreli bir ortaklık kurdu. Ancak HDK’nin silahlı yapısının ordu hiyerarşisine ne zaman ve hangi koşullarda entegre edileceği konusu sürekli gerginlik yarattı.

    HDK’nin altın, ticaret ve yerel ekonomik ağlardaki rolü ve bağımsız finans kaynakları, altın ticareti ve kabile temelli örgütlenmesi, onu merkezi ordudan ayıran en temel faktörlerdi.

    Komşu ülkelerden gelen silah, lojistik ve mali destek iddiaları, çatışmayı derinleştirdi.

    Nisan 2023’te Burhan liderliğindeki düzenli ordu ile HDK arasında açık savaş patlak verdi.

    Şiddetli çatışmaların ardından milisler Darfur, Kordofan, Cezire ve Hartum’un geniş bölgelerini kontrol altına aldı.

    2023’te Hartum ve Darfur’un büyük kısmını ele geçiren HDK, o tarihten sonra kendisini yarı hükümet gücü gibi konumlandırdı, vergi topladı, yardımları seçici biçimde dağıttı ve kontrol sağlamak için terör yöntemlerine başvurdu.

    İslami eğilimli, geleneksel devlet yapısını temsil eden orduya karşı, daha seküler, pragmatik ve Batı ile işbirliğine açık bir çizgide duran HDK arasında, güç mücadelesinin ötesine geçen, Sudan’ın kimliğini, ideolojik yönelimini ve gelecekteki yönetim modelini belirleme savaşı yaşanıyor.

    HDK lideri Daklu kimdir?

    1980'lerde Darfur'a yerleşen yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Daklu, Darfur çatışması patlak verdiğinde bir Cancavid lideri olana kadar deve ticareti yaparak geçimini sağladı.

    Bölgedeki kabile ağlarıyla kurduğu ilişkiler ve ticarette kazandığı itibarı, ona hem yerel nüfuz kazandırdı.

    2003’te Darfur’da patlak veren iç savaş, Daklu’nun kaderini değiştirdi. Cancavid milisleri arasında hızla yükselen Daklu, kısa sürede saha komutanı konumuna geldi.

    Yerel kabileleri silah altında toplama yeteneği ve sertliğiyle tanındı.

    Darfur’daki operasyonlarda elde ettiği başarılar, onu hem Beşir rejiminin gözünde güvenilir bir müttefik, hem de sahadaki en etkili milis liderlerinden biri haline getirdi.

    Ailesi, altın madenciliği, hayvancılık, inşaat ve altyapı sektörlerinde faaliyet göstermeye başladı. Özellikle Darfur ve Kurdufan’daki altın madenleri üzerindeki fiilî kontrol, Daklu’ya büyük bir servet ve merkezi devletten bağımsız finansal kaynak sağladı.

    Daklu, yalnızca bir askeri lider değil, Sudan’ın en zengin iş insanlarından biri haline geldi.

    Hamideti’nin yükselişinde en önemli dış etkenlerden biri, BAE ile kurduğu stratejik ilişkiler oldu.

    BAE, hem lojistik destek hem de mali kaynak sağlayarak HDK’nin gücünü pekiştirdi.

    BAE merkezli ticaret ağları üzerinden altın ihracatı yaptığı, Sudan altınının önemli bir kısmının Abu Dabi’ye yönlendirildiği iddiaları uluslararası raporlara da yansıdı.

    Darfur çöllerinde deve ticareti yapan bir tüccardan, altın ve silah ekonomisini yöneten, bölgesel bağlantılarla desteklenen Sudan’ın en güçlü ve tartışmalı liderine dönüştü.

    Bugün, hem askeri hem ekonomik hem de siyasi anlamda, ülkenin kaderini şekillendiren az sayıdaki isimden biri olarak görülüyor.

    Yaptırımlar 

    Ocak 2025'te ABD, Hamideti'ye "Sudan halkına karşı işlenen sistematik vahşetlerdeki rolü" nedeniyle yaptırım uyguladı.

    Dışişleri Bakanlığı,  HDK üyelerinin ve müttefik milislerin "insanlığa karşı suçlar, etnik temizlik ve soykırım" işlediğini açıkladı.

    BM Güvenlik Konseyi de ülkeyi istikrarsızlaştırdıkları gerekçesiyle HDK'nin üst düzey yetkililerine yaptırım uygularken, senatörler milislerin yabancı terör örgütü olarak ilan edilmesi çağrısında bulundu.

     

    İlk Yorumu Sen Yaz
    code