İsrail'in 1948'te kuruluşu sırasında Filistinlilerin kitlesel yerinden edilmeleri, yani Nakba'nın (Büyük Felaket) üzerinden 77 yıl geçse de, birçok Filistinli tarihin tekerrür ettiğini düşünüyor.
Bugün, yaklaşık 957 bin Filistinlinin evlerinden kitlesel olarak yerlerinden edilmesiyle sonuçlanan Nakba'nın 77. yıldönümü.
Popüler Gazete'nin Gulf News'ten aktardığı habere göre Filistinliler için Nakba, yalnızca tarihte yaşanan bir trajedi değil, aynı zamanda toprak, kimlik ve haklar için devam eden bir mücadeleyi de ifade ediyor.
Nakba'da yaşanan kitlesel sürgün, bölgenin sosyo-politik manzarasını şekillendirmeye devam eden daha geniş bir demografik ve bölgesel yeniden yapılanma sürecinin parçasıydı.
Siyonizm ortaya çıkıyor: 19. yüzyılın sonlarında Yahudi milliyetçiliği (Siyonizm), o zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olan Filistin'de bir Yahudi ülkesi kurulması için faaliyetlere başladı.
İngiliz mandası (1917-1948): İngiltere, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Filistin'in kontrolünü ele geçirdi. 1917 Balfour Deklarasyonu, Yahudiler ve Araplar arasında gerginliklere yol açarak, bir Yahudi vatanını destekledi.
Yahudi göçü artıyor: 1920-1947 yılları arasında, büyük Yahudi göçmen dalgaları Filistin'e ulaştı. Bunların çoğu Avrupa'daki Yahudi düşmanlığı ve Nazi zulmünden kaçıyordu.
BM'nin bölme planı (1947): BM, Filistin'i Yahudi ve Arap devletlerine bölmeyi önerdi. Yahudiler planı kabul etti, Araplar ise adaletsiz ve mülksüzleştirici olduğu için reddetti.
İsrail bağımsızlığını ilan etti (14 Mayıs 1948): İngilizlerin çekilmesinden bir gün önce İsrail bağımsızlığını ilan etti.
Arap-İsrail Savaşı (1948): İsrail, BM planında belirlenenden daha fazla toprağı ele geçirdi.
Nakba başlıyor: 750 binden fazla Filistinli tehcir edildi. 400'den fazla Filistin kasabası ve köyü yıkıldı veya boşaltıldı.
Bu Filistinli mülteciler ve onların soyundan gelenler vatansız kalmaya devam ediyor, birçoğu Lübnan, Suriye, Ürdün, Gazze ve Batı Şeria'daki mülteci kamplarında yaşıyor.
Filistin devleti yok oldu: Savaştan sonra İsrail, tarihi Filistin topraklarının %78'ini kontrol etti. Batı Şeria, Ürdün tarafından ilhak edildi, Gazze ise Mısır tarafından yönetildi.
Filistin kimliğinin oluşumu: Sürgün ve kayıplar, Filistin ulusal kimliğine dair güçlü bir duyguyu besledi.
FKÖ kuruldu (1964): Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), Filistinlilerin haklarını geri almak amacıyla kuruldu.
Haziran 1967 Savaşı: İsrail, Batı Şeria'yı ve Doğu Kudüs'ü Ürdün'den, Gazze Şeridi'ni Mısır'dan, Golan Tepeleri'ni Suriye'den işgal etti.
Böylece 300 binden fazla Filistinli daha yerinden edildi.
Lübnan Savaşı (1982): İsrail, Beyrut'ta konuşlanmış olan FKÖ'yü yok etmek için Lübnan'ı işgal etti.
Sabra ve Şatilla katliamı (1982): İsrail’in desteklediği aşırı sağcı Hıristiyan Falanjist milisler, Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyinde bulunan Sabra ve Şatilla Filistin mülteci kamplarına İsrail ordusunun gözetimi altında saldırdı. Çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 3 binden fazla Filistinli katledildi.
Birinci İntifada - Ayaklanma (1987-1993): Filistinliler, Batı Şeria ve Gazze'de İsrail işgalinden kurtulma talebiyle ayaklanma başlattı.
Tanınma: FKÖ, 1988'de Filistin devletini ilan etti. Bugün, 130'dan fazla ülke bunu tanıyor.
Oslo Anlaşmaları (1993–1995): Batı Şeria ve Gazze'nin bazı kısımlarını yönetmek için Filistin Yönetimi kuruldu. Bunun iki devletli bir çözüme yol açması gerekiyordu.
İsrail'in yerleşim birimleri genişledi: İsrail, barış görüşmelerine rağmen, uluslararası hukuka göre yasadışı görülen, Batı Şeria'daki yerleşim birimlerini inşa etmeye devam etti.
Güven erozyona uğradı: Barış çabaları, 2000 yılına gelindiğinde çöktü.
2000–2020: Şiddet, abluka ve siyasi bölünme devam etti.
İkinci İntifada (2000-2005): İlkinden daha şiddetli olan intifada sırasında her iki taraftan binlerce kişi öldü.
Hamas'ın Gazze'nin kontrolünü ele geçirmesinin ardından, İsrail ve Mısır'ın abluka uygulaması ağır insani koşullara yol açtı.
Gazze'deki savaşlar: 2008, 2012, 2014, 2021 ve 2023 yıllarında büyük çatışmalar yaşandı ve bu yıllarda Filistinliler ağır can kayıplarına ve yıkıma uğradı.
Batı Şeria: İsrail işgali sürdürdü, koloniler ve kontrol noktalarını genişletti.
7 Ekim 2023: Hamas bu tarihte sürpriz bir şekilde Aksa Tufanı Operasyonu'nu başlattı. İsrail ise, Gazze'ye büyük bir askeri saldırıyla karşılık verdi.
Felaket boyutunda insan kayıp: İsrail'in soykırım savaşında çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 53 binden fazla Filistinli öldürüldü, milyonlarcası yerinden edildi. Sivil kayıplar ve yaşanan ağır insani kriz nedeniyle uluslararası öfke büyüdü.
İkinci Nakba: Birçok kişi, 2023 yılında Filistinlilerin Gazze'den sürülmesini ikinci Nakba olarak nitelendirdi.
Nakba'dan 77 yıl sonra Filistinliler hala devletsiz, işgal ve kuşatma altında veya sürgünde.
Mülteci krizi devam ederken, 5,9 milyondan fazla kayıtlı Filistinli mülteci geri dönüş hakkından yoksun.
Vatansızlık da sürüyor ve milyonlarca insanın ev sahibi ülkelerde vatandaşlığı veya tam medeni hakları bulunmuyor.
Batı Şeria ve Doğu Kudüs hala işgal altında, Gazze'de ise abluka daha da şiddetlendi.
Filistinliler işgalin sona ermesini, BM'nin 194 sayılı kararına göre geri dönüşü, eşit hakları ve kendi kaderini tayin hakkını talep ediyor.
Nakba sadece tarih değil, devam eden bir insan hakları krizidir.
Sonuç olarak Filistinliler için Nakba, adalet, özgürlük ve vatanlarına geri dönüş sağlanana kadar bitmeyecektir.