İsrail, 7 Ekim 2023'te başlayan Gazze savaşında sıkışıp kalmışken ve komşuları yapay zeka alanında hızlanırken, birçok İsrailli bu sektörde küresel üstünlük yarışını kaybettiklerinden endişe ediyor.
Yapay zeka, petrol kadar önemli bir kaynak ve küresel güç dengesini yeniden şekillendirebilecek bir araç olarak görülüyor.
Popüler Gazete'nin Shoshanna Solomon imzalı analizden aktardığına göre İsrail'in dikkatinin önce Gazze'ye, ardından İran'a ve şimdi tekrar Gazze'ye odaklanmasıyla küresel yapay zeka yarışında geri kalacağı düşünülüyor.
Uzmanlar, İsrail'in şu anda, aralarında BAE ve Suudi Arabistan'ın da bulunduğu diğer ülkelerin yapay zeka alanında büyük sıçramalar yapmasını sağlayan stratejiye ve büyük yatırımlara sahip olmadığını söylüyor.
İsrail, kendisine "Startup ülkesi" unvanını kazandıran teknoloji alanındaki ustalığıyla dünya çapında tanınıyor.
Ayrıca son on yılda yaklaşık 15 milyar dolarlık yatırım toplayan ve yaklaşık 2.300 yapay zeka odaklı girişim içeren özel sektörde yapay zeka ortamına sahip.
Ülke, yapay zekanın gerektirdiği hesaplama yoğunluklu görevler için yaygın olarak kullanılan grafik işleme birimlerinin (GPU) ABD merkezli dev üreticisi Nvidia da dahil olmak üzere 30'dan fazla küresel yarı iletken Ar-Ge merkezine ev sahipliği yapıyor.
İsrail ayrıca küresel sıralamalarda güçlü yapay zeka yeteneklerine sahip ülkeler arasında üst sıralarda yer alıyor.
Ancak İsrail, yapay zekanın ulusal çapta yaygınlaştırılması için genel bir vizyon ve stratejiye sahip değil.
Aynı zamanda, bilgi işlem gücü ve çipler de dahil olmak üzere altyapıya çok ihtiyaç duyulan yatırımlardan da yoksun.
Bu durum, ülkeyi, "uluslararası teknolojik silahlanma yarışında" hızla ilerleyen BAE ve Suudi Arabistan gibi diğer ülkelere kıyasla dezavantajlı bir konuma sokuyor.
İsrail, 2021'de Ulusal Yapay Zeka Programını başlattı. Ancak Netanyahu hükümeti önce tartışmalı bir yargı reformuyla, ardından Gazze ve İran'la meşgul olduğu için bu planın çok azı hayata geçirildi.
Bu durum, İsrail'in küresel yapay zeka dalgasını kaçırdığı yönündeki endişeleri artırdı.
Ancak İsrail hükümeti de bunun farkında. Kasım 2024'te yayınlanan, İsrail Devlet Denetçiliği'nin yapay zeka hazırlığıyla ilgili raporunda, ülkenin bu konuda "kapsamlı ve uzun vadeli bir ulusal stratejiden yoksun" olduğuna dikkat çekildi.
Raporda, "Sonuç olarak, İsrail'in bu konuda uluslararası arenadaki itibarı aşınmaya başladı" denildi.
Nitekim İsrail, 83 ülkenin yer aldığı Tortoise Küresel Yapay Zeka Endeksi'nde 2021 ile 2024 yılları arasında beşinci sıradan dokuzuncu sıraya geriledi.
İsrail’in şu anda savaş nedeniyle dikkatinin başka alanlara yöneldiği bu dönemde, BAE, Suudi Arabistan başta olmak üzere komşu ülkeleri, yapay zeka alanında hem altyapı hem strateji hem de araştırma anlamında aktif ve hızlı adımlar atıyor.
Özellikle kamu hizmetlerini dijitalleştirmek, model geliştirmek, yetenek çekmek ve etik standartlar oluşturmak bu ülkelerin yapay zeka yarışında öne çıkmasını sağlıyor.
BAE'nin yapay zeka atılımı, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de dikkat çekiyor.
Küresel yapay zeka merkezi olma yolunda hızla ilerleyen BAE, 2017 yılında bir Yapay Zeka Bakanı atadı.
Bu, devletin konuyu sadece teknolojik değil, ulusal kalkınma stratejisi olarak gördüğünün bir göstergesi oldu.
Orta Doğu'da bir ilk olan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi başlatan BAE, 2019 yılında dünyanın ilk tamamen yapay zeka odaklı araştırma üniversitesi olan Muhammed bin Zayed Yapay Zeka Üniversitesi'ni kurdu.
BAE, yapay zeka projelerini aynı zamanda "yumuşak güç" aracı olarak kullanıyor; uluslararası şirketler ve akademik kurumlarla iş birlikleri, ülkenin teknoloji üssü olarak konumunu güçlendiriyor.
Ülkede sağlık, eğitim, ulaşım ve kamu güvenliği gibi alanların yanı sıra suç önleme, trafik yönetimi ve acil durum müdahalelerinde yapay zeka kullanılıyor.
Ayrıca BAE, yapay zekayı petrol gelirine bağımlılığı azaltacak anahtar sektörlerden biri olarak görüyor.
Suudi Arabistan da, petrol sonrası ekonomiye geçiş planının merkezine yapay zekayı koydu.
2020'de duyurulan Veri ve Yapay Zeka için Ulusal Strateji, ülkeyi 2030’da ilk 15 yapay zeka ülkesi arasına sokmayı hedefliyor.
Kamu Yatırım Fonu (PIF), teknoloji yatırımlarında öncü. Yapay zeka projeleri doğrudan Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın himayesinde yürütülüyor.
Neom, The Line ve Oxagon gibi mega şehir projeleri, tam otomasyonlu yapay zeka tabanlı yönetim altyapısıyla planlanıyor.
Ülkede otonom insansız araçlar, sınır güvenlik sistemleri ve siber tehdit analizleri yapay zeka ile yürütülüyor.
Suudi Arabistan, BAE ile Körfez’de teknoloji merkezliği için rekabet ediyor. Riyad, daha büyük finans gücüne ama daha yavaş regülasyon süreçlerine sahip.
BAE’nin hızı ve küresel marka yaratma becerisi, Suudi’nin dev finans gücüne rağmen şu anda pazarlama ve uygulama konusunda önde olmasını sağlıyor.
Uzun vadede, Suudi Arabistan'ın dev altyapısı ve mega şehirleri tamamlandığında, bölgedeki yapay zeka liderliği el değiştirebilir.
2010’ların sonuna kadar yapay zekada bölgenin açık ara lideri olan İsrail'in, son yıllarda komşu ülkelerin geride kalmasının birkaç temel nedeni var.
İsrail’in mevcut yapay zeka yatırımlarının büyük bölümünün askeri amaçlı (gözetleme, hedef tespiti, otonom insansız sistemler) olduğu biliniyor.
Sivil, ticari ve küresel pazara dönük yapay zeka uygulamalarına ayrılan pay nispeten azaldı.
Komşuları sağlık, eğitim, akıllı şehirler ve kamu hizmetleri gibi alanlarda yapay zekayı yaygınlaştırırken, İsrail’de bu entegrasyon sınırlı kaldı.
Bölgedeki çatışma ortamı da, küresel yapay zeka uzmanlarının İsrail’e gelme isteğini azaltıyor.
Eğer İsrail, sivil–ticari yapay zeka alanına stratejik dönüş yapmazsa, BAE ve Suudi Arabistan’ın öncülüğündeki Körfez bölgesi yapay zeka merkezi haline gelirken, İsrail daha çok askeri teknoloji üssü olarak anılabilir.