DOLAR 41.63 ₺
EURO 48.90 ₺
G.ALTIN 5,157.35 ₺
Ç.ALTIN 8,712.97 ₺
BTC 118,785.64 $
ETH 4,371.55 $
BİST 11,082.63

    İran'a yeniden uygulanan yaptırımlar neler?

    SiyasetDünyaÇeviri Haberler
    Yayınlama: 2 Ekim 2025 Perşembe 14:01 Kaynak: Haber Merkezi

    Yaptırımlar, İran’ın nükleer faaliyetlerinde caydırıcılıktan ziyade maliyetleri artıran bir baskı unsuru olarak öne çıkıyor.

    İran'a yeniden uygulanan yaptırımlar neler?

    Almanya, İngiltere ve Fransa’nın başvurusu üzerine, yaklaşık 10 yıl aradan sonra İran’a yönelik Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımları yeniden devreye sokuldu.

    Üç Avrupa ülkesi, Tahran’ın 2015 tarihli nükleer anlaşmayı ihlal ettiğini öne sürerek “snapback” mekanizmasını işletme kararı aldı.

    İran ise nükleer silah geliştirmeye çalıştığı iddialarını reddetse de, uranyumu barışçıl kullanım sınırlarının üzerinde zenginleştirdi.

    Ayrıca, uluslararası müfettişlerin nükleer tesislere girişini engellediği ve balistik füze programını genişlettiği biliniyor.

    Yaptırımlar neyi hedefliyor?

    Popüler gazetenin ABD medyasından aktardığına göre yaptırımlar, İran'ın nükleer programına veya balistik füzelerinin geliştirilmesine doğrudan veya dolaylı olarak katkıda bulunan şirketleri, kuruluşları ve kişileri hedef alıyor.

    İran’a her türlü silah satış ve transferi yasaklanıyor.

    Nükleer ve balistik füze programlarında kullanılabilecek bileşen, teknoloji ve ekipmanların ithalatı, ihracatı veya transferi engelleniyor.

    Programla bağlantılı kişi ve grupların yurtdışındaki malvarlıkları donduruluyor.

    Bu kişilerin BM üyesi ülkelere seyahat etmesi yasaklanabiliyor.

    Ülkeler, İran’ın bu programlara erişimini kolaylaştırabilecek bankacılık ve finans imkanlarını sınırlamak zorunda kalıyor.

    Yaptırım rejimini ihlal edenlerin küresel varlıklarına da el konulabiliyor.

    AB'nin yaptırımları 

    Öte yandan, Avrupa Birliği (AB), BM kararlarının yanı sıra kendi yaptırım rejimini de devreye sokabilir.

    Böylece yalnızca İran’ın nükleer faaliyetlerini sınırlamak değil; aynı zamanda ekonomik baskı yoluyla Tahran’ı anlaşmaya uymaya zorlamak hedefleniyor.

    Buna ek olarak ABD, Başkan Donald Trump’ın ilk döneminde anlaşmadan çekilmesinin ardından İran’a tek taraflı yaptırımlar getirmişti.

    Bunlar arasında, diğer ülkelerin İran petrolünü satın almasını yasaklayan uygulamalar da bulunuyor.

    'Snapback' nasıl etki ediyor?

    "Snapback" süreci BM kararlarını yeniden devreye sokuyor, ancak bunların pratikte uygulanabilmesi için BM üye devletlerinin yasalarını uyumlu hale getirmek üzere güncellemeleri gerekiyor.

    Şu an için AB ve İngiltere’nin bu yönde nasıl bir adım atacağı belirsizliğini koruyor.

    Yaptırımlar nasıl uygulanıyor?

    BM Güvenlik Konseyi kararları hukuken bağlayıcı olsa da, sahada sık sık ihlal ediliyor.

    Buradaki kritik soru, “snapback” sürecini gayrimeşru ilan eden Rusya ve Çin’in tavrı.

    Çin'in de aralarında bulunduğu bazı ülkeler, ABD yaptırımlarına rağmen İran'la ticaret yapmaya devam etti.

    Moskova’nın yaptırımlara uymayacağı öngörülürken, İran’dan ciddi miktarda petrol ithal eden Çin’in nasıl bir yol izleyeceği konusunda belirsizlik sürüyor.

    Buna rağmen Avrupalı aktörler, Çin’in tutumunun yaptırımların etkinliğini belirlemede kilit rol oynayacağını düşünüyor.

    İran'ın tepkileri

    İran Dışişleri Bakanlığı, Avrupa’nın snapback başvurusunu “hukuksuz, adaletsiz ve provoke edici” olarak nitelendirdi.

    Tahran, Avrupa ülkelerinin kendi yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle bu mekanizmayı kullanmaya hakları olmadığının da altını çizdi.

    Snapback yaptırımlarının mevcut durumda ekonomisine ve uluslararası duruşuna fazla etkisi olmayacağını vurgulayan İran, anlaşmaya taraf olan ülkelerin ihlallerine de dikkat çekti.

    Bu tepkiler, İran’ın yaptırımlara tamamen boyun eğmek yerine hem diplomatik hem de siyasi ve ekonomik karşı hamleler hazırlığında olduğunu gösteriyor.

    Hukuki itirazlar ve uluslararası destek arayışı, yaptırımların uygulanmasını ve etkilerini sınırlandırmaya çalışacak bir strateji planının parçası gibi görünüyor.

    İran’ın ekonomik ve uluslararası ilişkiler açısından, özellikle petrol, bankacılık ve ticaret alanlarında zarar görmesi beklenirken, ülke içinde ulusal güvenlik ve iç politikada bu duruma yönelik birlik mesajları veriliyor.

    Sonuç

    BM yaptırımlarının yeniden devreye girmesi, İran’ın nükleer programı üzerinde baskıyı artırmayı hedeflese de, bunun pratikte ne kadar etkili olacağı tartışmalı.

    Tahran, halihazırda Rusya ve Çin’le yakın işbirliği içinde olduğu için yaptırımların tam anlamıyla izole edici sonuçlar doğurması zor görünüyor.

    Ancak bankacılık, finans ve teknoloji transferi alanlarındaki kısıtlamalar, nükleer çalışmaların ilerleme hızını yavaşlatabilir.

    Ekonomik açıdan bakıldığında, özellikle Avrupa ile ticaret kanallarının daralması İran’ın dış finansmana erişimini sınırlayabilir.

    Yaptırımların petrol satışlarını doğrudan hedef almaması Tahran’a kısa vadede nefes aldırsa da, küresel bankacılık sistemine yönelik engeller, gelirlerin dolaşımını ve yatırım imkanlarını ciddi şekilde zorlaştıracaktır.

    Sonuç olarak yaptırımlar, İran’ın nükleer faaliyetlerinde caydırıcılıktan ziyade maliyetleri artıran bir baskı unsuru olarak öne çıkıyor.

    Ekonomik sıkıntıların derinleşmesi, rejimi iç politikada daha katı bir çizgiye itebilirken, nükleer programda geri adım atılacağına dair güçlü bir işaret bulunmuyor.

    İlk Yorumu Sen Yaz
    code