4 Ağustos 2025 Pazartesi
DOLAR 40.68 ₺
EURO 47.10 ₺
G.ALTIN 4,411.83 ₺
Ç.ALTIN 7,220.95 ₺
BTC 115,100.86 $
ETH 3,512.85 $
BİST 10,853.49

    Haniye ve Sinvar'ın yokluğunda Hamas'ta kararları kimler alıyor?

    SiyasetDünyaÇeviri Haberler
    Yayınlama: 4 Ağustos 2025 Pazartesi 19:25 Kaynak: Haber Merkezi

    Haniye ve Sinvar gibi figürler, yalnızca siyasi otorite değil, aynı zamanda hareketin ideolojik istikrarı ve halk desteği açısından da kritik önem taşıyordu.

    Haniye ve Sinvar'ın yokluğunda Hamas'ta kararları kimler alıyor?

    Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin 31 Temmuz 2024'te İran'ın başkenti Tahran'da öldürülmesinin üzerinden bir yıl geçti.

    Popüler Gazete'nin Şarku'l Avsat'tan aktardığı analize göre bu suikast, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşının devam etmesiyle, Hamas'ı kritik koşullar altında yeni bir lider seçmeye zorladı.

    Bu suikasttan üç ay sonra da, Hamas'ın yeni siyasi lideri olarak seçilen Yahya Sinvar, İsrail askerleriyle yaşadığı çatışmada hayatını kaybetti.

    Haniye ve Sinvar'ın yanı sıra Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri, hareketin silahlı kanadı Kassam Tugayları'nın lideri Muhammed Dayf ve “gölge komutan” olarak bilinen Mervan İsa gibi liderlerin öldürülmesiyle, hareket içinde karar alma yetkisi Liderlik Konseyi'ne bırakıldı.

    Çok katmanlı bir yapı

    Hamas, klasik anlamda tek liderli bir örgütten çok, çok katmanlı bir karar alma yapısına sahip.

    Siyasi kararlar genellikle Gazze yönetimi, Dış Politbüro ve Kassam Tugayları olmak üzere üç ana merkezde şekilleniyordu.

    Gazze yönetimi başındaki Sinvar, örgütün dış ilişkilerini ve uzun vadeli stratejilerini belirleyen Dış Politbüro lideri Haniye ve Kassam Tugayları lideri Muhammed Dayf'ın ölümü hareketin iç dengeleri ve stratejik karar alma mekanizmalarında ciddi kırılmalara yol açtı.

    Kararlar nasıl alınıyor?

    19 Ocak 2025'te yürürlüğe giren ve 18 Mart'ta Hamas ve Kassam Tugayları liderlerini hedef alan hava saldırılarıyla sona eren ateşkesin sona ermesinden bu yana, hareket liderlik ve karar alma düzeyinde zor koşullarla karşı karşıya kaldı.

    Bu durum, daha geniş istişareler yapılana kadar İsrail ile yürütülen müzakerelerin zaman zaman uzatılmasıyla da görülüyor.

    Hamas, müzakerelerde kendisine sunulan öneriler konusunda İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) gibi kendisine yakın diğer Filistinli gruplarla da istişarelerde bulunmaya başladı.

    Bununla, herhangi bir kararı gruplar arası fikir birliğiyle almak ve daha sonra karşılaşılacak herhangi bir sorundan tek başına sorumlu olmamak amaçlanıyor.

    Müzakerelere yakın Filistinli bir kaynağa göre Haniye ve Sinvar döneminde kararlar sadece Hamas tarafından otomatik olarak alınıyor ve diğer gruplara yalnızca yorum yapmaları için bilgi veriliyordu.

    Şu an ise Hamas Liderlik Konseyi çeşitli nedenlerle diğer grupların karar alma konusunda katılımını tercih ediyor.

    Hamas: Liderlik boşluğu yok

    Hamas kaynakları, Siyasi Büro veya hareketin diğer kurumlarında herhangi bir liderlik boşluğunun olmadığını öne sürdü.

    Aynı zamanda savaşın başından bu yana çeşitli gruplarla iletişimin sürdüğünü ve şu anda çok sayıda konuda yürütülen istişarelerin aslında birleşik bir Filistin pozisyonu oluşturma amacı taşıdığını da belirtti.

    Söz konusu kaynaklara göre hareketin liderliği ve örgütsel yapısı normal bir şekilde işliyor, ateşkes önerileri veya diğer konularla ilgili tüm kararlar, Hamas içinde güçlü bir mutabakat sağlanana kadar tüm hareket kurumları içinde inceleniyor.

    Haniye ve Sinvar'ın anlamı

    Öte yandan Haniye ve Sinvar gibi figürler, yalnızca siyasi otorite değil, aynı zamanda hareketin ideolojik istikrarı ve halk desteği açısından da kritik önem taşıyordu.

    Bu iki isim, Hamas içinde yalnızca siyasi karar alıcılar değil; aynı zamanda hareketin kimliğini, istikrarını ve tabanla olan bağını temsil eden simge liderlerdi.

    Sinvar, Gazze'nin içinden gelen bir eski mahkum olarak direnişin kararlılığını, Haniye ise uluslararası meşruiyet arayışını ve siyasi aklı temsil ediyordu.

    Bu liderler, Hamas'ın hem askeri mücadele hem de halkla ilişkiler boyutunda denge kurmasını sağladı. Özellikle savaş koşullarında halkın moralini yüksek tutmak, iç güveni sağlamak ve dış basına karşı siyasi söylem geliştirmek gibi çok yönlü rollere sahiplerdi.

    Her iki ismin yokluğu, Hamas’ın yalnızca taktiksel değil, aynı zamanda ideolojik ve duygusal merkezini de kaybetmesi anlamına geliyor. 

    Gazze’de savaş ve yıkım altında yaşayan insanlar için, Sinvar gibi sahada görünen bir figür moral ve sembolik direniş anlamı taşıyordu. 

    Gazze halkı için Sinvar, savaşın ortasında direnişin “vücut bulmuş haliydi.”

    Haniye ise dış kamuoyuna Hamas’ın diplomasiye açık, stratejik düşünebilen yüzünü gösteriyordu. Aynı zamanda, “Hamas sadece savaşan değil, düşünen ve pazarlık eden bir aktör” mesajını taşıyordu.

    Bundan sonra ne olur?

    Hamas’ın, art arda yaşadığı lider kayıplarına rağmen yeniden örgütlenme kapasitesi yüksek.

    Hareket, 2004'te Ahmed Yasin ve Abdülaziz Rantisi gibi kurucu liderlerini kaybettiğinde de dağılmadı.

    Ancak İsrail’in sistematik olarak tüm karar alma katmanlarını hedef alması, örgütün uzun vadeli “kurumsal hafızasını” ve saha koordinasyonunu zayıflatabilir.

    Aynı zamanda bu önemli liderlerin kaybı, Hamas’ın stratejik aklını ve dış dünya ile temasını ciddi biçimde etkileyebilir.

    Bu da Hamas'ın bundan sonraki süreçte, liderliğin yeniden inşası ve iç dengelerin yeniden kurulmasına önem vereceğini gösteriyor.

    Aynı zamanda bundan sonrası, Hamas’ın bu boşluğu nasıl dolduracağına, iç tutarlılığı koruyup koruyamayacağına ve dış aktörlerin bu süreçteki etkisine bağlı olarak şekillenecek.

    İlk Yorumu Sen Yaz
    code