DOLAR 42.44 ₺
EURO 48.81 ₺
STERLIN 55.57 ₺
G.ALTIN 5,554.17 ₺
Ç.ALTIN 9,440.31 ₺
BTC 86,948.77 $
ETH 2,857.92 $
BİST 0.00
    SON DAKİKA

    Epstein Belgeleri, Gülen’in Epstein’a uzanan bağlantılarını ortaya koydu

    Dünya
    Yayınlama: 21 Kasım 2025 Cuma 19:12 Kaynak: Haber Merkezi

    Gülen’in iade sürecini ve kamuoyu iletişimini koordine eden e-posta zincirleri, avukat Reid Weingarten tarafından, siyasi nüfuzunu kullanması için Epstein'a iletildi.

    Epstein Belgeleri, Gülen’in Epstein’a uzanan bağlantılarını ortaya koydu

    ABD Başkanı Donald Trump’ın reşit olmayan kız çocuklarına yönelik cinsel istismar suçlamalarıyla tutuklanan ve 2019’da cezaevinde ölü bulunan Jeffrey Epstein dosyalarının açıklanmasını öngören yasayı onaylamasının ardından ABD Kongresi’nin House Oversight sisteminde bulunan belgeler, 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından FETÖ elebaşı Fethullah Gülen için Washington’da kurulan kapsamlı "savunma mekanizmasının" iç işleyişine ışık tuttu.

    Kayıtlara göre, Gülen’in iade sürecini ve kamuoyu iletişimini koordine eden e-posta zincirleri, avukat Reid Weingarten tarafından, siyasi nüfuzunu kullanması için Epstein'a iletildi. Belgeler, FETÖ lideri Gülen dosyasının yalnızca hukuki değil, aynı zamanda medya yönetimi, video kontrolü ve stratejik iletişim planlamalarını içeren büyük bir operasyon merkezinden yürütüldüğünü ortaya koyuyor.

    FETÖ liderinin ABD’de kurduğu savunma ağı ilk kez net bir şekilde ortaya kondu

    House Oversight kayıtlarında yer alan e-postalarda, FETÖ elebaşı Gülen’in savunmasını üstlenen Steptoe & Johnson LLP bünyesindeki Avukat Reid Weingarten, Michael Miller ve Michael Keough ile medya ve halkla ilişkiler sorumlusu Kathy King’in koordineli çalıştığı görülüyor. Elebaşı Gülen’in ABD’deki temsilcisi Alp Aslandoğan ve Gülen hareketiyle bağlantılı iş insanı Remzi Külen de zincirin her aşamasında bilgilendirildiği anlaşılan belgelerde bu isimlerin, elebaşı Gülen’in kamuoyuna yaptığı açıklamalar, video kayıtlarının yönetimi ve Türkiye’nin sunduğu iddialara karşı hazırlanan cevapların içeriği üzerinde birlikte çalıştığı açıkça görülüyor.

    E-postalarda, darbe girişiminin hemen ardından FETÖ lideri Gülen’in Pensilvanya’daki yerleşkesinde kaydedilen soru-cevap videosunun hangi yöntemle gazetecilere ulaştırılacağı ayrıntılı şekilde ele alınıyor. Video kaydının kötü niyetli kişilerce kesilmesini önlemek için FTP sistemi üzerinde durulduğu, YouTube’un daha hızlı yayılacağı için riskli olabileceğinin değerlendirildiği yazışmalarda Kathy King’in, videonun geniş erişime açılmasının içerik manipülasyonuna yol açabileceği ve bu nedenle kontrollü bir yöntemle servis edilmesi gerektiğini belirttiği mesaj yer alıyor.

    Yazışmalar siyasi nüfuz için Epstein’a iletiliyor

    5 Ağustos 2016 tarihli "Audio Recording - Fethullah Gülen" başlıklı e-posta zincirinin, Avukat Reid Weingarten tarafından Jeffrey Epstein’a iletildiği belgelerde açıkça görülüyor. Mailleşmede elebaşı Gülen’in soru-cevap videosunun analizinden Reuters, BBC ve Al Arabiya tarafından yapılan haberlerin değerlendirilmesine kadar geniş bir içerik bulunuyor.

    Yazışmalarda savunma ekibinin, ABD’deki haber kuruluşlarının yayınladığı metinleri anlık olarak takip ederek nasıl bir tonla yanıt vereceğini değerlendirdiği, haberlerde kullanılan ifadelerin kamuoyunda nasıl yankı bulacağını tartıştıkları yer alıyor. Söz konusu medya akışının Epstein’a gönderilen zincirin içinde yer alması, belgelerde görülen bağlantının temelini oluşturuyor. Epstein’a iletilen yazışmalarda, Gülen’in iadesine ilişkin ABD Adalet Bakanlığı’yla yürütülen temaslar, Türkiye’den gelen belgelerin değerlendirilmesine dair iç yazışmalar ve Gülen’in beyanlarının nasıl çerçeveleneceğine ilişkin iletişim stratejilerinin yer aldığı belgelerde bu iletişimin içeriği açık şekilde görülüyor ve ek bir yorum bulunmuyor.
    Epstein’ın Weingarten’a gönderdiği mesajda Kaşıkçı ses kaydına dikkat çekiyor
    Kongre kayıtlarında bulunan bir diğer belgede ise Epstein’ın, Weingarten’a gönderdiği 2018 tarihli mesajda, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ilişkin ses kayıtlarına atıfta bulunduğu görülüyor. Epstein’ın mesajında geçen "Türklerin o kaydı nasıl elde ettiğini soran yok mu?" ifadesi belgelerde yer alan en dikkat çekici notlardan biri. Aynı mesajda ABD’deki siyasi gelişmelere dair kısa bir değerlendirmede dikkat çekiyor.

    Epstein’ın mailde ABD Başkanı Donald Trump'ı eleştirerek, "Steve [Bannon] sana Cumhuriyetçilerin de Trump’ın gitmesini istediğini söylüyor. Artık bir yük" ifadelerini kullandığı görülüyor.

    Selman Türk, Prens Andrew ve FETÖ lideri bağlantısı

    Belgelerde yer almasa da aynı dosya kapsamında incelenen diğer bilgilerde, eski Goldman Sachs çalışanı Selman Türk’ün 2019 yılında Prens Andrew’a 1 milyon dolara yakın para gönderdiği ve aynı dönemde Crown Estate’e ait bir konutta kira ödemeden yaşadığı bilgisi yer alıyor. Türk’ün 2019’da FETÖ lideri Fethullah Gülen’in Pensilvanya’daki yerleşkesinin hemen yanındaki Nazareth bölgesinde mülk satın alması ve 2016’da darbe girişiminden kısa süre önce, İpek Üniversitesi bağlantılı bir şirket kurması da dikkat çekiyor. Bu gelişmeler, Gülen’in çevresi ile İngiliz Kraliyet ailesine uzanan bağlantıların aynı dönemde kesiştiğini işaret ediyor.
    ABD içindeki kurumlar ve Gülen dosyasına yönelik farklı yaklaşımlar yazışmalara yansıdı
    Belgeler, Gülen’in ABD’deki statüsüne yönelik tartışmaların yalnızca hukuk alanında değil, istihbarat ve dış politika kurumlarında da farklı yaklaşımlarla değerlendirildiğini gösteriyor. Gülen’in korunması gerektiğini düşünen kesimlerin, ABD’nin stratejik projelerinde önemli bir aktör olduğunu savunduğu; bir diğer kesimin ise Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi için iadenin gündeme alınması gerektiğini değerlendirdiği belgelerde görülüyor. Epstein’ın Weingarten’a gönderdiği mesajdaki, "Cumhuriyetçiler de artık Trump’ın gitmesini istiyor. Artık bir yük." ifadesi bu tartışmayı belgelere nasıl yansıdıüını ortaya koyuyor.
    Belgelere göre, basın kuruluşlarının haber dilinin izlenmesi ve Gülen’in açıklamalarının uluslararası medyada nasıl yer alacağını belirleyen stratejiler savunma ekibinin gündeminde önemli bir yer tutuyor.

    Epstein-FETÖ elebaşı-Weingarten hattı belgelerde açık şekilde görülüyor

    Ortaya çıkan belgeler, Gülen’in darbe girişimi sonrası ABD’de yürüttüğü savunma operasyonunun hukuk, medya ve uluslararası iletişim boyutlarını tek merkezde birleştiren geniş kapsamlı bir mekanizmayla yürütüldüğünü gösteriyor. Bu mekanizmanın kritik yazışmalarının Jeffrey Epstein’a gönderilmiş olması ise belgelerde açık şekilde görülen bir unsur olarak öne çıkıyor. Aynı dosyada Selman Turk’ün finansal işlemleri ve FERÖ lideri Gülen yerleşkesinin çevresindeki hareketlilik de dikkat çeken bağlantılar arasında yer alıyor. Belgelerde görünen tüm içerikler bir araya getirildiğinde, Gülen savunma ağının ABD’de birçok farklı alana uzanan bir iletişim trafiği yürüttüğü net şekilde ortaya çıkıyor.

     

    İlk Yorumu Sen Yaz
    code