Teknoloji bağımlılıkları ve sosyal becerilerindeki yetersizlik nedeniyle uzun süre Batı medyasında küçümseyici bir üslupla hedef alınan Z Kuşağı, son dönemde küresel protesto hareketlerinin en görünür aktörleri haline geldi.

Popüler Gazete'nin Steve Hewitt imzalı analizden aktardığına göre son aylarda Meksika, Madagaskar, Nepal, Endonezya, Bangladeş, Kenya, Fransa, İtalya, Fas ve Peru gibi birçok ülkede patlak veren protestolarda Z Kuşağı gençler ön saflarda yer aldı.

Bazı ülkelerde bu genç hareketlilik, kanlı çatışmalara, siyasi liderlerin devrilmesine ve hatta hükümetlerin düşmesine yol açtı.

Z Kuşağı tanımı her ne kadar farklılıklar içerse de genellikle 1997-2012 yılları arasında doğan bireyleri kapsıyor.

“Zoom jenerasyonu” olarak da bilinen bu kuşak, büyük ölçüde Twitter Kuşağı’nın çocukları ve doğrudan internet ile sosyal medyanın içine doğan ilk nesil olarak konumlanıyor.

Baby Boomer isyanlarından Z kuşağı sokaklarına

Boomer kuşağı, 2. Dünya Savaşı'nın ardından yaklaşık 1946-1964 yılları arasında doğan büyük bir nesil olarak biliniyor.

ABD tarihindeki en önemli olaylardan bazılarını bu kuşak, 1960’ların sonlarında ABD’de Vietnam Savaşı’na karşı düzenlenen öğrenci protestolarında sokaklara döküldü.

1968’de Paris’te başlayan öğrenci ayaklanmaları, Boomer kuşağının öncülüğünde tüm Fransa’ya yayıldı.

ABD'de 1970’te Kent State Üniversitesi’nde savaş karşıtı gösterilere katılan bazı Boomer öğrenciler polis tarafından vurularak öldürüldü, bu olay toplumsal öfkeyi artırdı.

Aynı dönemlerde Almanya’da RAF (Kızıl Ordu Fraksiyonu) gibi radikal sol gruplar, Boomer kuşağı içinden çıkan gençlerce kuruldu.

Birçok ülkede, özellikle savaştan dönen gazilerin aile kurduğu ABD ve Kanada’da nüfusu giderek artan Boomer’lar toplumlarının gelişiminde önemli bir rol oynadı.

Irk ve cinsiyet ayrışmaları

ABD ve diğer ülkelerdeki Baby Boomers kuşağı, 1970’lerde ırk ve cinsiyet temelli ayrışmalarla bölünmüştü.

Benzer ayrımlar Z Kuşağı’nda da gözlemleniyor. En belirgin kırılma noktası ise cinsiyet.

Birçok araştırma, bu kuşaktaki erkekler ile kadınlar arasında derin görüş ayrılıkları bulunduğunu ortaya koyuyor.

30 ülkeyi kapsayan geniş çaplı bir çalışma, Z Kuşağı erkekleri ile kadınları arasında 2. Dünya Savaşı sonrası tüm kuşaklardan daha büyük bir cinsiyet uçurumu olduğunu belirledi.

Bu uçurum, feminizme destek, erkeklerin çocuk bakımında rol almasının “erkeklik” algısıyla ilişkisi ve toplumsal cinsiyet eşitliği çabalarının aşırıya kaçıp kaçmadığı gibi konularda ciddi anlaşmazlıklara yol açtı.